Son günlerde şehirde dolaşan bir sahte medyumun insanların hayatını kabusa çevirdiği iddia ediliyor. "Üzerinde büyü var!" diyerek kapıları çalan bu dolandırıcı, başta meraklı ve çaresiz bireyler olmak üzere, birçok kişiyi hedef alıyor. Suç makinesi olarak tanımlanan bu kişinin, hem psikolojik hem de finansal olarak vatandaşları nasıl istismar ettiği konusunda derinlemesine bir inceleme yaptık.
Özellikle kaygılı ve çaresiz insanların hedef alındığı bu dolandırıcılık yönteminde, sahte medyum öncelikle kurbanının hassas noktalarına dokunmayı başarıyor. Genellikle insanlar, hayatlarında karşılaştıkları olumsuzluklardan ötürü bir çözüm arayışına girerler. Bu noktada sahte medyum, belirli bir özgüvenle yaklaşarak "büyü ile karşılaştıklarını" belirtip, bu durumu düzeltmek adına çeşitli ritüeller önerebiliyor. Bununla birlikte, kurbanlarına kendilerini ruhsal olarak etkileyerek, gerçekçi bir şekilde onlara sorunlarını çözebileceğini vaad ediyor.
Sahte medyum, genellikle çarpıcı bir dış görünümü ve rahatlatıcı bir tutumuyla kurbanlarının güvenini kazanıyor. "Üzerinde büyü var" gibi ifadelerle korku salarak, kişiyi içine kapalı hale getirmeyi başarıyor. Bu noktada dolandırıcı, kendi kurguladığı hikayeleri, kurbanlarının zafiyetleri ile harmanlayarak, onlara inandırıcı gelebilecek bir senaryo üretiyor. Kişinin daha kötü bir duruma düşmemesi için neler yapması gerektiği konusunda ise, elinde çeşitli "büyü malzemeleri" ile çözüm önerileri sunarak, ne yazık ki insanları maddi kayba zorlamakta.
Bu tür dolandırıcılıklara karşı koyabilmek için toplumda farkındalık yaratmak büyük önem taşıyor. İnsanların, sahte medyumlarla ilgili daha fazla bilgi sahibi olması, bu tür kurgulara karşı kendilerini koruma altına almasına yardımcı olabilir. Kurbanların, özellikle kaygı ve stres altında olduklarında mantıklı düşünme kabiliyetlerini kaybettikleri için, sakin kalmaları ve bu süreçte sağlıklı kararlar vermeleri sağlanmalıdır.
Dolandırıcılığın önüne geçmek için, bireylerin sadece bu tür sahte medyumlar yerine, uzman terapistler veya ruhsal danışmanlarla iletişime geçmeleri önerilmektedir. Prof. Dr. Aylin Yılmaz, "İnsanlar sorunları olduğunda doğru yere başvurmalılar. Kendi hayatlarını karartacak sahtekarlar yerine uzmanlar ile iletişim kurmak çok daha sağlıklı bir yoldur" diyerek, alternatiflerin önemine dikkat çekiyor.
Tüm bu yaşananlar ışığında, sahte medyumlar ve dolandırıcılıkları konusunda hepimizin daha dikkatli olması gerekiyor. Her şeyden önce, hayatınızı karartacak "büyüler" yerine, gerçek ve sağlıklı çözümler bulmak, kaliteli bir yaşamın anahtarıdır. Bu tür sahte tekliflere karşı uyanık olmak, hem bireysel güvenliğinizi sağlamlaştıracak hem de toplumun genel huzurunu korumaya yardımcı olacaktır.
Dolandırıcıların oyununa gelmek yerine, kişisel güçlenme ve farkındalık oluşturmamız kaçınılmaz bir gereklilik. Sahte medyumların açıkladığı hikayelere kanmadan, kendi yaşamınızdaki sorunlar ile başa çıkmanın yollarını aramanız hayatınızı daha da güzelleştirecek ve bu tür kötü niyetli kişilerden uzak durmanızı sağlayacaktır.